Page 114 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 114

5.2 Pragmatizmin Cazibesi ve Hukuk                                   99

                            Gördüğüm kadarıyla, Holmes’in çarpıcı kehaneti, aynı anda hem doğru hem de yan-
                         lış çıkmıştır; yani beşerî ve sosyal bilimlerin hukuk üzerine çeşitlendirilmiş bakış açısı-
                         nın bilim camiasında önemli bir zemin kazanmış olması anlamında doğru ama böyle bir
                         sosyal bilimsel bakış açısının hukuk doktrininde “kara kaplı kitaptaki hukuk”un gele-
                         neksel  görevinin  yerini  alması  anlamında  yanlış  çıkmıştır.  Gördüğüm  kadarıyla,  onu
                         hukuki  araştırma  ailesinden  çıkarmayı  da  asla  başaramayacaktır.  Hukuki  görüngülere
                         odaklanan beşerî ve sosyal bilimlerin çeşitli dallarının her birinin kendine özgü bir araş-
                                                                                  26
                         tırma ilgisi ve kendine ait bir “entelektüel araç kutusu” bulunmaktadır.  Hukuk doktrini
                         (Rechtsdogmatik)  ya  da  toplumdaki  bazı  gerçek  ya  da  sadece  varsayımsal  olgu-
                         dizilimleri karşısında hukukun nasıl anlamlandırılacağı ve yorumlanacağı üzerine yapı-
                         lan bir çalışma olarak teknik hukuk analizi, toplumda ciddi destek bulan meşru bir araş-
                         tırma alanına sahiptir ve modern (veya postmodern) toplumda, öngörülebilir gelecekte
                         hukuk doktrininin söz konusu temel görevini diskalifiye edebilecek hiçbir ipucu bulun-
                         mamaktadır. Hukuki doktriner analizin belirleyici sorusuna yani belirli bir olgu-dizilimi
                         x’in hukuken nasıl değerlendirileceği sorusuna gerekçeli bir cevap vermeye çalışmak,
                         gelecekte de hukuk biliminin temel görevi olmaya devam edecektir.
                            Son olarak, hukuka ilişkin pragmatist bir görüş, hukuki karar alma için bağlamsal öl-
                         çütler ile karakterize edilir. Bu nedenle, hukuki ilkelerle ve diğer bağlama duyarlı, açık-
                         ça değer yüklü hukuk standartlarıyla, biçimsel köken kaynağının zoruyla geçerli olan ve
                         (en azından Hans Kelsen’in katı metodolojik saflık arayışının onaylanması durumunda)
                         sayelerinde uygulamaya konulan toplumsal sonuçlara tamamen kör hukuk kurallarından
                         çok daha iyi bir uyum sergilemektedir. Hukuki pragmatizm, özünde formalizm karşıtıdır
                                                                                        27
                         ve formalizm, hukuk ilkelerinin değil, hukuk kurallarının tipik bir örneğidir.  Hukuki
                         argümantasyon, hukuki formalizmin temsilcileri tarafından savunulanların aksine hiçbir
                         zaman  çeşitli  hukuki  araçlarda  işlev  gören  kurucu  değer  öncüllerinden  kopuk  şekilde
                         toplumsal ya da ideolojik bir boşlukta gerçekleşemez.
                            Hukuk  biliminde  realizm  arzusu,  yirminci  yüzyılın  başlarında  Holmes,  Pound  ve
                         sosyolojik hukuk yazılarındaki doğuşundan bu yana, yerleşik bilginin iddiasının aksine
                         daha eski bir kökene sahip olabilir. Son zamanlarda Brian Z. Tamanaha, 1920’lerin ve
                         1930’ların  hukuk  realistlerinin  hukuk  çalışmalarındaki  realist  eğilimin  öncüleri  ya  da


                         26   Burada, beşerî ve sosyal bilimlerin terimin katı anlamıyla “gerçek” bilim olarak sayılıp sayılmadığı
                            tartışmasına girmek istemiyorum. Elbette, “bilim” ile ampirik ve/veya deneyimsel bir metodolojiye
                            bağlılık ve görüngülerin açıklanması ve öngörülmesi ile uyumlu bir araştırma alanı kastediliyorsa,
                            kesinlikle değillerdir. Beşerî ve sosyal bilimlerin farklı bir gündemi vardır ve bunlar da ancak ve
                            ancak bilimsel araştırmanın matrisini oluşturan taahhütlerin, yani araştırmanın ontolojik, epistemo-
                            lojik, metodolojik, mantıksal-kavramsal ve aksiyolojik öncüllerinin usulüne uygun olarak yerine ge-
                            tirilmesi durumunda, bilimsel sorgulama olarak nitelendirilirler. Karşılaştırma için: Siltala, Oikeus-
                            tieteen tieteenteoria (Bilimsel Hukuk Kuramı), eserin değişik yerlerinde.
                         27   Hukuki  formalizm  üzerine  bkz.  örneğin  Summers,  “Form  and  Substance  in  Legal  Reasoning”
                            (“Hukuki Akıl Yürütmede Biçim ve Esas”); Summers, “The Formal Character of Law” (“Hukukun
                            Biçimsel Niteliği”); Summers, “Theory, Formality and Practical Legal Criticism” (“Kuram, Biçim-
                            sellik ve Pratik Hukuk Eleştirisi”); Summers, “How Law is Formal and Why it Matters” (“Huku-
                            kun Nasıl Biçimsel Olduğu ve Bunun Neden Önemli Olduğu Üzerine”); Karşılaştırma için: Siltala,
                            A Theory of Precedent  (Emsal Karar Hakkında Bir Kuram),  s.  41-63;  bu  çalışmada,  Robert  S.
                            Summers’ın hukuki formalizm fikri ile Ronald Dworkin’in hukuki ilkeler fikrine paralel bir okuma
                            yapılmış ve bu iki doktrinin yakın olduğu iddiası ileri sürülmüştür.
   109   110   111   112   113   114   115   116   117   118   119