Page 238 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 238
11.3 Hukukbilimde Kararcılık, I: Thomas Wilhelmsson’un Hukuki Sorumluluk ile İlgili … 223
son, en açık şekilde Avrupa Birliği hukukunda tespit edilebilecek olan hukukta yeni bir tür
sistematiksizliğin ortaya çıkması nedeniyle, geleneksel hukuk sistematiğinin rolünü küçüm-
semektedir. Wilhelmsson’a göre, AB hukukunun kural ve ilkeleri zaman zaman ulusal hu-
kuklar karşısında, hiç beklemediğiniz bir anda ortaya çıkarak bir “sürpriz kutusu” gibi dav-
17
ranıyor.
Buna ek olarak, Wilhelmsson, mahkemeler ve diğer yetkililer tarafından usulüne uy-
gun olarak tanınması ve uygulanması gereken hukuki sorumluluk ile ilgili küçük ölçekli,
iyi anlatılar fikrini ortaya koymaktadır. Wilhelmsson’a göre, hukukun ve hukuki anali-
zin toplumsal bağlamı, modern hukukun geleneksel üst anlatılarının başlangıçtaki cazi-
belerinden mahrum kalmasına ve hukukçuların, parçalanmış hukuk doktrinleri ve her
şeyi kapsayan herhangi bir kuram ya da sistematiğe inanmadıkları bir dünyada kalmala-
rına neden olan derin bir değişimden geçmiştir. Hukukun postmodern koşulu kapsamın-
da, her şeyi kapsayan bir hukuk sistemi ya da büyük ölçekli hukuki sorumluluk anlatıla-
rı fikrinden, artık bunlar geçerli olmadıklarından vazgeçilmeli ve yalnızca, hukuki so-
rumluluk ile ilgili bir dizi gevşek küçük ölçekli, iyi anlatıya yol verilmelidir.
18
Ancak yine de Thomas Wilhelmsson’a ait hukukun yeni anlatıbilimdeki bu türden
hukuki sorumluluk ile ilgili küçük ölçekli, iyi anlatıların iyiliğinin, İskandinav refah
devleti ideolojisinin gerektirdiği ve teşvik ettiği değerler, yani, pacta sunt servanda
(ahde vefa) ilkesinden sapacak şekilde bir özel hukuk sözleşmesi ya da diğer düzen-
lemeler karşısında zayıf tarafın korunmasıyla çarpıtılmış olan hukukun üstünlüğü
ideolojisi ışığında değerlendirildiği ölçüde, hukukun geniş ölçekli bir üst bağlamının
ya da üst anlatısının kapsamından kaçmak mümkün değildir. Bu tür “hukuki sorumlu-
luk ile ilgili küçük ölçekli, iyi anlatılar”ın doğasında var olan iyilik, bir sözleşme
karşısında zayıf olan tarafın koşullarına göre değerlendirileceği zaman, İskandinav
refah devleti ideolojisi tarafından tanımlanan hukuki zemine sıkı sıkıya geri döneriz.
Başka bir deyişle, Modernitenin Büyük Anlatılarının büyük önem taşıdığı ilk sahneye
geri döneriz.
Wilhelmsson, daha sonraki “The Ethical Pluralism of Late Modern Europe and Codi-
fication of European Contract Law” (“Geç Modern Avrupa’nın Etik Çoğulculuğu ve
Avrupa Sözleşme Hukukunun Kodifikasyonu”) adlı makalesinde, anayasal hakların
artık postmodern hukuk bakımından bir “büyük hukuk anlatısı” olmak için umut verici
bir aday olarak kabul edilebileceği yönündeki cesur ancak açıkça kendi kendini çürüten
19
iddiasını ortaya koymaktadır. İddia kendi kendini çürütmektedir, çünkü hukukun
postmodern olduğu iddia edilen koşulunun ciddiye alınması durumunda, hukukun her-
hangi bir üst kuramına ya da üst anlatısına meşru bir atıf yapılamayacaktır. Bu nedenle,
temel soru cevapsız kalmaktadır: Wilhelmsson’a ait “hukuki sorumluluk ile ilgili küçük
ölçekli, iyi anlatılar” fikri, hukukun herhangi bir üst kuramının ya da üst anlatısının
etkisinin reddedilmesi durumunda, hangi açıdan iyi olarak nitelendirilir?
17 Wilhelmsson, “Jack-in-the-Box Theory of European Community Law” (“Avrupa Topluluğu Huku-
ku Sürpriz Kutu Kuramı”).
18 Wilhelmsson, Senmodern ansvarsrätt (Geç Dönem Modern Sorumluluk Hukuku), s. 193 ve devamı.
19 Wilhelmsson, “The Ethical Pluralism of Late Modern Europe and Codification of European Cont-
ract Law”, s. 141-146.