Page 241 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 241

226            11. Radikal Kararcılık: Katı Bir Şekilde Bağlamsal Esasa Göre Toplumsal Adalet

                            Koskenniemi’nin yeni entelektüel duruşu, Kelsen’in saf hukuk kuramının mükem-
                         mel karşıt görüntüsü gibidir; yani, tüm geleneksel kavramların, kaynakların, doktrinle-
                         rin,  modellerin  ve  uluslararası  hukuki  teamüller,  örf-âdet  hukuku,  hukuki  ilkeler  ve
                         devlet egemenliği gibi uluslararası hukukun argümanlarının ve hukuk doktrininde sunu-
                         lan hukuki görüşlerin hepsinin, söylem alanını, uluslararası politika alanından ve ilgili
                         hukukçunun  kişisel  ahlaki  bağlılıklarından  kaynaklanan  argümanlara  açık  bırakarak
                         gitmek  zorunda  kalacağı  bir  saf  olmayan hukuk kuramıdır.  Uluslararası  hukuka  dair,
                         uzaktan bile hukuki olan her şeyden bu kadar dikkatli bir şekilde “arındırılmış” olan bir
                         söylemde,  artık  uygulamaya  konulan  eleştirel  politik  ahlaktan  ve  buna  karşılık  gelen
                         uluslararası hukuk uygulamalarından türetilen argümanlardır. Daha sonraki yazılarında
                         Koskenniemi, hukukçunun gerçek etik bağlılığı fikrine geri dönmemiş ya da onu yeni-
                         den canlandırmamıştır ve öyle görünüyor ki, bu fikri sessizce terk etmiştir.
                            Ancak Koskenniemi’nin bağlamsal adalet, metodolojik ve disiplinler arası açıklık, hu-
                         kukçunun konuya bağlı bazı ahlaki ideallere olan gerçek etik bağlılığı ve (en fazla) küçük
                         ölçekli normatifliğin gevşek bir kombinasyonuna vurgu yapan yeni durumsal yaklaşımı,
                         uluslararası hukukun ana akım anlayışı için bu kadar ölümcül olduğu kanıtlanan metodolo-
                         jik bir yapısökümünün felsefi tuzaklarından nasıl kaçabilir? Gördüğüm kadarıyla, Kosken-
                         niemi’nin  yeni  durumcu,  bağlamcı  ve  kararcı  uluslararası  hukuk  anlayışı,  Thomas  Wil-
                         helmsson’un hukuki sorumluluk konusundaki küçük ölçekli, iyi anlatılar hakkındaki fikrin-
                         de kanıtladığı kadar, Eleştirel Hukuk Çalışmalarından ilham alan metodolojik yapısökümü-
                         nün  her  zaman  var  olan  tehdidine  karşı  savunmasızdır.  Toplumsal  adalet  kuramı  ve  bir
                         refah devletinde sosyal riskin tahsisi (Wilhelmsson’a göre) ya da eleştirel hukuk kuramı
                         (Koskenniemi’ye göre) gibi bazı  Büyük Hukuk Kuramlarına atıfta bulunulduktan sonra,
                         yaygın, her şeyi kapsayan “yapısöküm mantığı”ndan kaçış yoktur. Gerçekten kararcı, du-
                         ruma özgü bir hukuk etiği, farklı bir konu olurdu, ancak bu durumda, Amerikan Eleştirelle-
                         ri ya da İskandinav refah devleti ideolojisinin savunucuları tarafından teşvik edilen az ya da
                         çok sol değerler kümesine ulaşma konusunda herhangi bir iddiada bulunulamazdı. Karar
                         alma sürecinin sonucunun bir şekilde nedene dayalı niteliğine ilişkin iddianın ortaya ko-
                         nulması durumunda, modernitenin büyük üst anlatılarından (Eleştirel Hukuk Çalışmaları)
                         ilham alan metodolojik yapısöküm fikri de bunlardan biridir) kaçınılamaz.
                            Modern uluslararası hukukun parlak binasını başarıyla yapısökümüne uğratmanın ardın-
                         dan,  Koskenniemi’nin  eleştirel  kuramın  yardımıyla  “görüngüleri  kurtarma”  çabası,  Antik
                         Yunan’da, deus ex machina’nın (son anda yetişen kahraman) nihayet oyunun son perdesinde
                         bir sepet içinde sahneye indirildiği ve dramanın karmaşıklıklarına ve açık noktalarına tüm
                         cevapları verdiği bir sahne oyununun zorla sona erdirilmesi gibidir. Fakat neden eleştirel
                         toplumsal kuram, her ikisi de kendilerine ait metafizik bir iz ile yüklerinden kurtulmuş olan,
                         yapısökümün yıkıcı dokunuşuna karşı, daha fazla ana akım ruhlu uluslararası hukuk kuram-
                         larına göre daha az savunmasız olsun ki? Eleştirel Hukuk Çalışmaları ruhlu yapısökümünün


                            me biçimlerini hayal edebilme yeteneği gerektirdiğini kabul etmek zorundadır. Bu, onun uygulama
                            ve doktrin, doktrin ve kuram arasındaki sınırları aşmasına öncülük edecektir. Bağlamsal adaletin
                            inşası, geleneksel rollerin formüle edildiği ve toplumsal etkilerinin hiç tatmin edici kalmadığı bağ-
                            lamları yeniden düşünmek için yaratıcı bir çaba gerektirecektir. Bağlamların yeniden düşünülmesi,
                            yine  de  hem  hukukçuyu  hem  de  “müvekkilleri”  için  alternatif  toplumsal  rutinleri  hayal  etmeyi
                            mümkün kılarken, sürecin dinamizmi nesnellik iddialarını ve evrensel normatif doğruyu dışlar.”
                            Koskenniemi, From Apology to Utopia, s. 498. (İtalik vurgu sonradan eklenmiştir.)
   236   237   238   239   240   241   242   243   244   245   246