Page 240 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 240

11.4 Hukukbilimde Kararcılık, II: Martti Koskenniemi’nin Uluslararası Hukukçunun …   225

                         hakemi  ya  da  diğer  uluslararası  heyeti  karar  verme  sürecinde  dayanacak  hiçbir  hukuki
                         argümanları kalmayacak şekilde bırakma etkisine sahip olacaktır.
                            Kitabın sonunda, o ana kadar değişmez ve verimsiz şekilde devam eden Koskennie-
                         mi’nin berrak nesrini okuyanları, biri savunmacı diğeri ise ütopik olan iki tartışma çizgi-
                         sinin karşılıklı etkileşiminden bir anda vazgeçildiği ve felsefi argümantasyonda yeni bir
                                                                            23
                         değişimin  benimsendiği  entelektüel  bir  sürpriz  beklemektedir.   Uluslararası  hukukun
                         parlak  binasını  dikkatli  bir  şekilde  “yapısökümüne”  uğrattıktan sonra Koskenniemi,
                         meseleyi, bir harabe ve kül yığınına dönüşen uluslararası hukuk ya da birbiriyle çelişen
                         kuramların  parçalanmış  gövdesi,  istenen  sonucu  vermeyen  kavramsal  dikotomiler  ve
                         uluslararası hukukun başarısız doktrinleri ile olduğu gibi bırakamamıştır. Eleştirellerden
                         esinlenen metodolojik yapısökümünün uluslararası hukuk için ayrılan böylesine nihilist
                         bir vizyonla hikâyenin sona ermesine izin vermek yerine, eleştirel toplumsal kuramın
                         gündemi,  terimin  geçerli  herhangi  bir  anlamıyla, hukuki  olmayan  bir  dizi  yeni  analiz
                         alanına başvurularak “kurtarılmıştır”. Kitabın esrarengiz son bölümünde, yani “Nesnel-
                                       24
                         ciliğin Ötesinde”  başlıklı bölümde, Koskenniemi, Eleştirel Hukuk Çalışmaları ideolo-
                         jisini reddetmekte ve uluslararası hukukta hukuki argümantasyona yönelik radikal şe-
                         kilde kararcı bir tutumu özetlemektedir.
                            Bu nedenle, uluslararası hukukla uğraşan bir hukukçuya, incelediği meselenin farklı
                         dalları arasında kurulan geleneksel sınır çizgilerini göz ardı ederek, kendi takdirine bağlı
                         olarak disiplinler arası ve söylemsel açıklığa yer açmak ve eleştirel toplumsal ya da politik
                         ahlakın değerlerine gerçek bir etik bağlılıkla sahip olma ve bir hukukçu olarak dürüstlük
                                                                                           25
                         fikrini hayata geçirme anlamında, duruma özgü bir adalet anlayışını benimsemek  için
                         “küçük ölçekli normatif”  olması tavsiye edilir. Aslında, uluslararası hukuk meseleleriyle
                                             26
                         uğraşan hukukçunun, “bir hukukçu gibi düşünmenin” ne anlama geldiğine dair mesleki
                                                                                        27
                         benlik algısı ile birlikte hukuki analizin tüm ortak araçlarını reddetmesi beklenir.

                         23   Burada, kitabın ikinci basımındaki son söze değil, ilk baskısının sonuna atıfta bulunuyorum.
                         24   Koskenniemi, From Apology to Utopia, s. 458-501.
                         25   “Çünkü duruma özgü adalet meselelerinin çözülmesi hem zordur hem de hukukçuların öncesinde elde
                            etmeyi umdukları kesinlikte asla çözülemezler. Bunların adaletli bir şekilde çözümü, daha önce hu-
                            kukçuların girmesi yasak olan entelektüel alanlara girmeyi gerektirir. (...) bu, bir yandan tarih, ekono-
                            mi ve sosyoloji alanlarında, diğer yandan politika alanında ilerlemeyi gerektirir. Bu, belirli bir davada
                            önemli olanın izole edilmesini ve takdir edilmesini, başka bir deyişle, uyuşmazlık tarafları için var
                            olabilecek her türlü gerçek bağlılığını gerçekleştirilmesini içerir. Bu, pratik aklın bir görevidir. Eğer
                            benim formülasyonum, varsayılan iddia ispatlanmış gibi çıkarımlarda bulunuyor gibi görünüyorsa ve
                            bunun yürütülmesi gerektiği ‘yöntemi’ açık bırakıyorsa, bunun nedeni, yalnızca, belirli bir durumda
                            makul olanı yerine getirecek olan böyle bir ‘yöntem’in soyut olarak ana hatlarıyla verilememesidir.”
                            Koskenniemi, From Apology to Utopia, s. 496-497. (İtalik vurgu sonradan eklenmiştir.)
                         26   “Bütün  olarak  normatif  olmak  (ve  savunmacılık-ütopyacılık  itirazlarına  karşı  savunmasız  olmak)
                            yerine, o [yani uluslararası hukukçu], küçük ölçekli normatif olmalıdır. Yapabileceği en iyi şekilde,
                            uyuşmazlıkta önemli olan konuları en iyi şekilde izole etmeye, tarafsız bir zihinle değerlendirmeye ve
                            önceki bölümde belirtildiği gibi eleştirel programın taleplerini yerine getirmek için en iyi görünen çö-
                            zümü sunmaya çalışabilir. Bu şekilde, gerçek bağlılığını, yani, hukukçu olarak dürüstlüğünü yerine ge-
                            tirebilir.” Koskenniemi, From Apology to Utopia, s. 497. (İtalik vurgu sonradan eklenmiştir.)
                         27   “Pratik akıl yürütmede bulunan hukukçu, normatif sorunların hakkaniyetli bir şekilde çözülmesinin,
                            tarafsızlık ve bağlılığın yanı sıra, aynı zamanda, toplumsal nedensellik ve politik değer hakkında
                            geniş bilgi ve her şeyden önce, uyuşmazlıklarla başa çıkabilmek için alternatif toplumsal örgütlen-
   235   236   237   238   239   240   241   242   243   244   245