Page 247 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 247

232                                                               12. Ara

                            Eşbiçimli Hukuk Kuramı, hâkim takdir yetkisini, biri bir hukuk kuralının olgu tanım-
                         lamasında verilen, diğeri ise dünyada var olan karşılaştırılan iki olgu bağlamı arasındaki
                         eşbiçimli bir ilişkinin varlığı ya da yokluğu olarak analiz etmeyi amaçlamaktadır. Huku-
                         ki formalizm,  buna  karşılık,  hukuki  anlamlandırma  ve  yorumlamanın  mantıksal-
                         kavramsal ve sistemik ilkelerine vurgu yapmaktadır. Her ikisi de Wróblewski’nin bağlı
                         yargısal karar verme ideolojisinde ve Makkonen’in eşbiçimli hukuki karar verme duru-
                         munda yer alan fikirleri hayata geçirir. Bunların gerektirdiği ontolojik bağlılıklar, eşbi-
                         çimli kuram altında hukuki bir izi olan bir dizi koşuldan ve hukuki formalizm altında bir
                         dizi temel hukuki kavramdan oluşur.
                            Tutarlılık hukuk kuramı, hukukun nasıl anlamlandırılacağının ve yorumlanacağının
                         ölçütlerini, hukukun kurumsal ve toplumsal kaynakları arasında geçerli olan ilişkilere
                         bağlamaktadır.  Chaïm  Perelman’ın  yeni  retoriği  ve  retoriğin  hukuki  argümantasyon
                         alanındaki bağıntılı olguları, ideal, evrensel izleyici kitlesinde, yorumlamanın metodolo-
                         jisinin ve sonucunun hukuki anlamlandırma ve yorumlamada belirleyici olarak onayını
                         alır. Yorumcu hukuk ekolü ve hukuki pozitivizm (hukuki pozitivizm de hukuki yorum-
                         lama kuramını içerdiği ölçüde), mevzuatın ya da bir emsal kararın arkasındaki asıl ni-
                         yetleri yeniden izini sürmeyi amaçlar. Alf Ross’un analitik hukuki realizmi, yargı tara-
                         fından  yaygın  şekilde  benimsenen  kolektif  normatif  ideoloji  ışığında  değerlendirilen,
                         bireylerin etkin bir şekilde korunan hukuki hak ve ödevlerini kapsayan, fiili mahkeme
                         uygulamasının yürürlüğe konulmuş uygulamadaki hukuku ile uyum içerisindedir. Son
                         olarak,  hukuki teamülcülük,  hukuku,  aynı  zamanda  bir  hukuk  camiasının  üyelerinin
                         karşılıklı beklentileri ve  işbirlikçi eğilimleri  olarak  tanımlanabilecek,  yaygın  olarak
                         kabul gören veya en azından yaygın olarak tanınan toplumsal uygulamalar olarak tanım-
                         lamaktadır.
                            En son bahsedilen beş yaklaşım (hukuki tutarlılık, yeni retorik, yasama ya da yargı-
                         sal eğilime sahip yorumcu hukuk, analitik hukuki realizm uyarınca yürürlüğe konulmuş
                         pratikteki hukuk ve hukuki teamülcülük), hukuki argümantasyonun ölçütü olarak huku-
                         kun kurumsal ya da toplumsal kaynaklarını (ya da her ikisini) oluşturmaktadır. Böylece,
                         Wróblewski’nin hukuki-rasyonel yargısal karar verme ve Makkonen’in semantik olarak
                         belirsiz hukuki karar verme ölçütlerini karşılarlar.

                            Aslında, eşbiçimli hukuk kuramı bile, tam sınırdaki bir durum olmasına rağmen, hu-
                         kukun,  hukuki-rasyonel  ideolojisi  altında  da  yer  alabilmiştir.  Hukuki  kaynak  doktrini
                         açısından eşbiçimli hukuk kuramı, geçerli hukuk kurallarının çıkarımı yapılacak türden
                         bir materyalden olduğundan, hukukun kurumsal kaynakları ile uyumludur. Öte yandan,
                         hukuki metodoloji açısından, eşbiçimli kuramın, karşılaştırılan iki olgu-dizilimi arasın-
                         daki gerekli yapısal benzerlik ilişkisinin varlığını belirleme ve uygulama anlamı hariç
                         olmak üzere, hukuki yorumlama ilkeleri için uygun bir kullanımı yoktur. Bu nedenle
                         eşbiçimli model, Wróblewski’nin bağlı yargısal karar verme ideolojisi ve Makkonen’in
                         eşbiçimli hukuki karar verme durumu ile daha fazla yakınlığa sahiptir.
                            Felsefi  pragmatizmin  öncülleri  altındaki  sosyal  sonuççuluk,  ekonomik  verimlilik,
                         geçerli işlem maliyetleri ve toplumdaki çeşitli risklerin tahsisi bakımlarından değerlen-
                         dirilecek olan hukukun toplumdaki ekonomik ve diğer dış etkilerini vurgulamaktadır.
                         Doğal hukuk felsefesi, hukukun (mutlak) dinî veya toplumsal adaletin yaşamsal ölçütle-
                         ri  ile  olan  doğal  ilişkisini  vurgular.  Sosyal  sonuççuluktaki  teleolojik  unsur  ve  doğal
   242   243   244   245   246   247   248   249   250   251   252