Page 269 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 269
254 13. Hukuk ve Metafizik
Genel olarak ifade etmek gerekirse, bir sistemin yeniden formüle edilmesi, temelin, daha az
kapsamlı, daha genel ve normatif olarak eşdeğer olan yeni bir temel ile değiştirilmesinden iba-
rettir.
Alchourrón ve Bulygin, hukuki sistematikleştirmeyi, biri yasa koyucu tarafından baş-
langıçta üretilmiş olan “temel” ya da asıl, orijinal sistem, diğeri daha sonradan hukuk
bilimi tarafından (yeniden) üretildiği şekliyle yeniden formüle edilmiş olan yeni sistem
olmak üzere iki normatif sistemin normatif olarak eşdeğer olması koşulu ile tanımla-
10
maktadır. Yeniden formüle edilen yeni sistem, temel, orijinal sisteme, içerdiği norma-
tif sonuçların temel sistemdekiler ile eşdeğer olması anlamında, normatif olarak eşdeğer
kabul edilirken, yeniden formüle edilen sistemde kullanılan kavramlar temel, orijinal
sistemde kullanılanlardan daha az kapsamlı ve daha geneldir. Bu nedenle, iki normatif
sistemin normatif eşdeğer olmaları koşulu, aynı normatif sonuçların, her ikisi altında da
aynı olgu dizilimlerine veya olgu bağlamlarına dâhil edilme zorunluluğuna indirgenir.
Gördüğüm kadarıyla, hukuki sistematikleştirme (süreci) ve hukuki sistematiğin (so-
nucu) biri şeklî diğeri maddi olmak üzere iki ayrı şekilde tanımlanabilir.
Hukuki sistematikleştirme süreci ve hukuki sistematik ve sistematikleştirmenin so-
nucu ile ilgili şeklî bir kavram, günümüzde Alchourrón’un ve Bulygin’in ilgili iki nor-
matif sistem arasındaki normatif eşdeğerlik ilişkisinin gerekliliğine uygulandığı üzere,
Carnap’ın kaplam ve içlem yöntemi açısından özetlenebilir. Bir ifadenin kaplamı, onun
doğruluk değerini gösterir ve bir cümlenin içlemi, onun özel anlam-içeriğine eşittir. Bir
kısım hukuk kurallarından ve (muhtemelen) hukuki ilkelerden oluşan bir S n hukuk sis-
temi, bu anlama gelen bir dizi hukuki önerme ile tasvir edilebilir. Sonuç olarak, temel,
orijinal sistem (S orig) ve yeniden formüle edilmiş sistem (S refor) olmak üzere iki normatif
sistemin eşdeğerliği kavramı şu şekilde tanımlanabilir:
İki normatif sistem olan (S orig) ve (S refor), ancak ve ancak kaplam olarak ve içlem ola-
rak eşdeğer olmaları durumunda eşdeğerdir. Bunlar, ancak ve ancak aynı değişken
değerleri üzerinde aynı doğruluk değerini elde ederlerse, kaplam olarak eşdeğerdirler
ve ancak ve ancak aynı değişken değerleri üzerinde aynı anlam içerik dizisini üretirler-
se, içlem olarak eşdeğerdirler.
11
Bununla birlikte, bu tür normatif eşdeğerlik koşulu, mantık açısından geçerli olmakla
birlikte, hukuk mesleğinin epistemik ihtiyaç ve beklentilerini sona erdirmeyecektir. Sonuç
olarak, maddi bir hukuki sistematikleştirme (süreci) ve hukuki sistematik (sonucu) kavra-
mına da ihtiyaç bulunmaktadır. Bir hukuk sisteminde çeşitli hukuk kurallarına ve hukuki
ilkelere bağlı olan sistemik ağırlıklar açısından tanımlanmış hukuk doktrininin oluşumu ve
iç yapısı ile ilgilenir. Bir dizi kural ve ilkeler içerisinde şeylerin sistemik bir düzeninin
uygulanması, her birinin, aynı normatif sisteme veya onun bir dalına ya da alt sınıfına ait
olan diğer tüm kural veya ilkelere göre görece ağırlığını belirleme eylemini ifade eder.
10 Alchourrón ve Bulygin, Normative Systems, s. 80. “Normatif eşdeğerlik koşulu, ancak yeni temelin,
sonucu yeniden formüle edilmiş aynı sistem olarak görebileceğimiz orijinal ile aynı normatif so-
nuçlara sahip olması durumunda en çok önemlidir. Yeni temel, orijinalin bazı normatif sonuçların-
dan yoksunsa veya yeni sonuçlar doğuruyorsa, aynı sistemle değil, farklı bir sistemle karşı karşıya-
yız demektir.” (İtalik yazılar orijinal metindir.)
11 Sorig ve Srefor terimleri elbette, sırasıyla, orijinal ve yeniden formüle edilmiş normatif sistemi ifade
etmektedir.