Page 270 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 270

13.3 Hukukun Kuralları ve İlkeleri Arasında Şeylerin Sistematik Bir Düzeni   255

                            Maddi  anlamda  hukuk  sistematikleri,  bazı  hukuk  dallarında  hangi  hukuk  kuralına
                         (veya kurallarına), sıklıkla ve vakaların büyük çoğunluğunda uygulanacak olan baskın,
                         öncü veya ana kural (veya kurallar) statüsü verildiğine ve aksine, (diğer) hangi kuralla-
                         rın ana kuralın istisnası olarak kabul edildiği, yani daha katı bir şekilde yorumlanması
                         ve  daha  az  sıklıkta  veya  istisnai  durumlarda  uygulanması  gereken  ek  kural  olduğuna
                         ilişkin  kararla  ilgilidir.  Ayrıca,  terimin  geniş  anlamıyla  tanımlandığı  takdirde,  hukuk
                         sistematiği, bazı hukuk dallarında hangi hukuk ilkesine (veya ilkelerine) öncü, ana veya
                         baskın ilke (veya ilkelerin) statüsü verildiğine ve buna bağlı olarak, (diğer) hangi ilkele-
                         rin, bazı baskın ilkelerle karşı karşıya kalındığında boyun eğme eğilimi ile daha az ar-
                         güman gücü verilerek, geri çekilen,  zayıf ya da  tamamlayıcı  hukuk  ilkelerinden daha
                         fazlası olmadığı ve öncü ilkeden daha kısıtlı bir biçimde uygulandığı konusundaki kara-
                         rı bile içermektedir.
                            Sistemik yoğunluk  terimi,  hukuk  normlarının,  bu  tür  sistemik  nitelikleri  karşılama
                         eğilimini tanımlamak için benimsenebilir. Bir dizi hukuk ilkesinde, ilkelerinin doğası
                         gereği daha az şekilsel niteliklerinden dolayı, sistemik yoğunluk düzeyi, bir dizi hukuk
                         kuralında olduğundan önemli ölçüde daha düşüktür. Bir dizi hukuki ilkede elde edilebi-
                         lecek daha zayıf sistemik yoğunluk nedeniyle, hukuki ilkeleri de kapsayacak şekilde bir
                         hukuk sistemi kavramının zayıflatılması gerekecektir. Eğer bu şekilde (yeniden) tanım-
                         lanırsa, bir  hukuk sistemi  kavramı, yukarıda  Alchourrón ve  Bulygin  tarafından  kabul
                         edilenden çok farklı olacaktır. Aynı zamanda, hem şeklî çıkış kaynağı nedeniyle geçerli
                         olan hukuk kurallarının hem de kurumsal destek ve toplumda sahip oldukları onay duy-
                         gusu nedeniyle hukuki ağırlığa sahip hukuki ilkelerin bileşkesi olarak kabul edilen bir
                         hukuk sisteminin içeriği karşısında daha iyi bir kapsama sahip olacaktır.
                            Bir hukuk sistemi, kendi içinde ortaya çıkabilecek kural/kural, ilke/ilke ve kural/ilke
                         kombinasyonları  için,  hukuk  sisteminde,  bir  bütün  olarak  veya  belli  bir  dalında,  ana
                         kural/ana kuralın istisnaları ve hukukun öncü ilkeleri/tamamlayıcı ilkeleri ayrımlarında
                         görüldüğü şekliyle, karmaşık bir öncelik sırasının sabitlenmesi eylemini ifade eder.
                            Hukuk doktrininin, yukarıda Carlos Alchourrón ve Eugenio Bulygin tarafından sa-
                         vunulduğu gibi,  yalnızca, temel sistem karşısında “daha az kapsamlı, daha genel ve
                                      12
                         normatif  olarak  eşdeğer”  olan  başka  bir  sistemdeki  temel  yasama  sisteminin  yeniden
                         formüle edilmesi olarak hukuki sistematikleştirme fikrini tatmin etmeyi amaçlamasına
                         gerek yoktur ve çoğu zaman da amaçlamamaktadır. Eğer durum böyle olmuş olsaydı,
                         kaplam olarak eşdeğerlik ve içlem olarak eşdeğerli olarak tanımlanan iki normatif sis-
                         temin normatif eşdeğerliği koşulu, hukuki analizde herhangi bir ilerleme ya da değişik-
                         liği etkili bir biçimde engelleyeceğinden, hukuki sistematikleştirme yoluyla hiçbir yeni
                         normatif  sonuç  elde  edilemezdi.  Yine  de  hukukçular,  çok  daha  sıklıkla,  toplumdaki
                         değişimlerle daha iyi bir uyum sağlamak için yeni normatif sonuçlar doğuracak şekilde,
                         temel  sistemin  bir  miktar değiştirilmesini, uyarlanmasını, iyileştirilmesini veya  adap-
                         tasyonunu hedeflemektedirler. Böyle bir sistematikleştirme eylemi, temel sistemin yeni-
                         den tanımlanması veya  uyarlanması  anlamına  gelmekte  olup,  böylelikle,  bu  sayede
                         yürürlüğe giren yeni normatif sistem, Alchourrón ve Bulygin’e göre yeniden formüle



                         12   Alchourrón and Bulygin, Normative Systems, s. 79. Karşılaştırma için: Aarnio, Reason and Autho-
                            rity, s. 243-244.
   265   266   267   268   269   270   271   272   273   274   275