Page 78 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 78
3.3 Duhem-Quine Tezi: Bilimsel Bir Kuramın Doğası Gereği Bütüncül ve Eksik Belirlenmiş … 63
Herkül’ün hukuki takdir yetkisini taklit etmek üzere elinden gelenin en iyisini yapması
46
beklenir :
Hukuk, dikişsiz bir ağ olmayabilir. Ancak davacı, Herkül’den ona böyle davranma-
sını isteme hakkına sahiptir. (...) Kendisi [yani Herkül], aynı zamanda ilkesel, ana-
yasal ve hukuki hükümlerle de gerekçelendirilebilecekleri ölçüde tüm Anglo-Sakson
emsal kararları için tutarlı bir gerekçe sağlayan, soyut ve somut ilkelerden oluşmuş
bir şema oluşturmalıdır.
Herkül, beşer hâkimler için bir dizi emsal kararın, diğer yargısal kararların veya ya-
saların yorumlanmasında elde edilen tutarlılık derecesinin en iyi şekilde eleştirel olarak
değerlendirilebileceği bir referans noktası sağlar. Dworkin, bu tür değerlendirmeci ko-
şullar altında hukuki bir sorun için tek bir doğru cevaba ulaşma iddiasının bile mümkün
olduğunu savunur. Yine de Chaïm Perelman’ın evrensel dinleyici kitlesi kavramı gibi
Dworkin’in süper yargıç Herkül’ü de yalnızca öznel bir düşünce yapısıdır ve bazı nesnel
ölçütlere veya testlere tabi tutulabilecek bir şey değildir. Süper hâkim Herkül’ün hayalî,
varsayımsal karakterinden dolayı, hâkim Herkül’ü hakikat kurucu öncülleri arasında
bulunduran yasanın nasıl anlamlandırılacağı ve yorumlanacağı ile ilgili herhangi bir
iddia adeta sadece bir iddia imiş gibi olur: Eğer hâkim Herkül’ün değerlendirmesi ve
ortaya çıkan tutarlılık kavramı z şeklinde tasarlanırsa, bu durumda x olgu-dizilimi karşı-
sında hukukun içeriği y olacaktır.
Ancak bu tür Herkül tarzı özlemlerin yönlendirdiği cüretkâr bir hâkim tarafından
açıkça veya zımni olarak yapılan hukuki takdir yetkisinin sonucunun gerçekten Dwor-
kin’in standartlarını karşıladığı yönündeki cesur iddiasını nasıl doğrulayabiliriz? Huku-
kun iç tutarlılığını (yeniden) anlamlandırmanın her zaman birden fazla yolu vardır ve
bunlar arasında belirli bir sonuç için her seçim yapıldığında birçok alternatif yorumlama
seçeneği göz ardı edilir. Dworkin’in yaklaşımına olan inancın, hukukun olası Herkül
kâhinlerine karşı hukuk camiası tarafından katıksız bir imanı gerektirdiği anlaşılmakta-
dır çünkü karar için gösterilen nedenler kitleyi tam olarak ikna edemezse hukuk bütün-
lüğü ölçütlerinin yerine getirilip getirilmediğini öğrenmenin ya da kontrol etmenin bir
yolu yoktur. Dahası, Dworkin’in hâkimin hukuki değerlendirmesine ilişkin anlatımında,
gökyüzünde süzülen soyut metaforların çok fazla “ağdalı pasajları” ve çok az makul
hukuki analiz bulunmaktadır.
3.3 Duhem-Quine Tezi: Bilimsel Bir Kuramın Doğası Gereği
Bütüncül ve Eksik Belirlenmiş Karakteri ve Hukuki Analiz
Üzerindeki Etkileri
3.3 Duhem-Quine Tezi: Bilimsel Bir Kuramın Doğası Gereği Bütüncül ve Eksik Belirlenmiş …
Bilimsel ve felsefi bir duruş olarak Duhem-Quine Tezi, biri fizikçi Pierre-Maurice-
Marie Duhem (1861-1916), diğeri filozof Williard Orman Van Quine (1918-2000) ol-
46 Dworkin, Hard Cases (“Çetin Davalar”), s. 116, 117 - Iudex non calculat (hâkim hesap yapmaz):
bir beşer hâkimin ya da süper hâkim Herkül’ün karar verme prosedürü, bu konu bakımından tama-
men niceliksel olarak ele geçirilebilseydi, bu adaletin bilgisayarlaştırılması ve hesaplanması anla-
mına gelirdi. Eğer durum böyle olsaydı, hukuki karar verme bir bilgisayara emanet edilebilirdi. An-
cak, bilgisayarlar değer yüklü argümanların tartılması ve dengelenmesinde alt seviyededir.