Page 80 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 80

3.3 Duhem-Quine Tezi: Bilimsel Bir Kuramın Doğası Gereği Bütüncül ve Eksik Belirlenmiş …   65

                            Sonuca ulaştırıcı şekilde belirlenmiş saf protokol önermelerini bilimlerin başlangıç noktası ola-
                            rak almak mümkün değildir. Tabula rasa (boş levha) diye bir şey yoktur. Biz, gemilerini açık
                            denizde yeniden inşa etmesi gereken, asla kara iskelesinde sökemeyen ve orada en iyi malzeme-
                            lerden yeniden inşa edemeyen denizciler gibiyiz. Sadece metafizik unsurların iz bırakmadan yok
                            olmasına izin verilebilir. Belirsiz dil bilimci yığınları her zaman öyle ya da böyle geminin bile-
                            şenleri olarak kalır. Bir noktada belirsizlik azalırsa diğerinde daha da artabilir.
                         Bilimsel değişimin mantığı yani bir bilimsel açıklamayı oluşturan bir dizi iddiada mey-
                         dana gelen bir değişiklik ve hukuki analizdeki değişimin mantığı, yani hukukun kurum-
                         sal  ve  kurumsal  olmayan  kaynaklarından  usulüne  uygun  olarak  türetilen  argümanlar
                         ışığında hukukun nasıl anlamlandırılacağı ve yorumlanacağı konusundaki iddialar kü-
                         mesinde  meydana  gelen  bir  değişiklik  bu  bakımdan  benzerdir.  Entelektüel  çabalar,
                         bilimsel ya da hukuki analizin meta bağlamında tam bir kargaşaya neden olmak yerine,
                         doğa bilimlerindeki bazı boyun eğmek bilmez ampirik bulgular veya hukuki analizdeki
                         bazı tuhaf olgu-dizilimleri ile karşı karşıya kaldıklarında geçerli dünya görüşünde çok
                         daha sık olarak bazı küçük ölçekli, adım adım düzeltmelere yol açarlar.
                            İkinci  olarak  ve  bilimsel  bütüncüllük  ilkesiyle  yakından  ilişkili  şekilde,  ortak  bir
                         odağı, ortak bir konuyu ve ortak bilgi bağlamını paylaşan herhangi bir bilimsel kuram
                         veya önerme kümesi, ampirik gözlemler dünyasıyla ilgili olarak mecburen eksik belir-
                         lenmiştir.  Hukuki  analiz  söz  konusu  olduğunda,  hukuki  yoruma  ilişkin  önermeler  ile
                         hukuki  gerekçelendirme  önermeleri  arasında,  geçerli  kurumsal  ve  toplumsal  hukuk
                         kaynaklarından yola çıkılarak bunları desteklemek için getirilen kıyaslanabilir bir eksik
                         belirleme durumu geçerli olabilir. Bilimsel bir açıklama çerçevesi, Duhem-Quine Tezine
                         göre bilimsel kuramı gerektiği ölçüde değiştirerek her zaman için boyun eğmek bilme-
                         yen görüngülerin ya da ampirik karşı kanıtların hamlesinden kurtarılabilir.
                            Bilim felsefesinde, herhangi bir ampirik kanıt karşısında bilimsel bir kuramın doğası
                         gereği bütüncül ve eksik belirlenmiş karakteri, Pierre-Maurice-Marie Duhem ve Willi-
                         ard Orman Van Quine’nin önerdiği gibi Duhem-Quine Tezi olarak bilinir. Quine’in de
                                   51
                         yazdığı gibi :
                            İndirgemeciliğin dogması, diğerlerinden izole bir şekilde ele alınmış olan her bir ifadenin, bütü-
                            nüyle doğrulanmayı ve yanlışlanmayı kabul edebileceği varsayımıyla hayatta kalır. Esasen Car-
                            nap’ın Aufbau’daki fiziksel dünya doktrininden kaynaklanan karşı önerim, dünya ile ilgili ifade-
                            lerimizin ayrı ayrı değil, yalnızca bütünleşik bir vücut olarak duyu deneyimi mahkemesiyle kar-
                            şı karşıya kalmasıdır. (...) Sistemin başka yerlerinde yeterince esaslı ayarlamalar yaparsak, ola-
                            bilecek her türlü ifade doğru kabul edilebilir. Dış çepere çok yakın bir ifade bile halüsinasyona
                            başvurarak ya da mantıksal yasalar denilen türden bazı ifadeleri değiştirerek boyun eğmek bil-
                            mez deneyim karşısında doğru kabul edilebilir. Aksine, aynı yaklaşımla hiçbir ifade değişikliğe
                            karşı bağışık değildir. Dışlanan vasat mantıksal yasasının bile değiştirilmesi, kuantum mekani-
                            ğini basitleştirmenin bir aracı olarak önerilmiştir ve prensipte böyle bir değişim ile Kepler’in
                            Ptolemy (Batlamyus) ya da Einstein Newton ya da Darwin Aristoteles’in yerini aldığı değişim
                            arasında ne fark vardır?



                            rarlanamaz.” Neurath, Protocol Sentences, s. 203 - Karşılaştırma için: Coffa, The Semantic Tradi-
                            tion from Kant to Carnap, s. 358: “Protokolün unsurları ‘gerekçeye ihtiyaç duymayan ancak bili-
                            min  geri  kalan  tüm  cümlelerine  temel  teşkil  eden  cümlelerdir.’”  [Carnap’ın  “Die  physikalische
                            Sprache als Universalsprache der Wissenschaft” (“Bilimin Evrensel Dili Olarak Fiziksel Dil”) adlı
                            çalışması s. 438’den iç alıntı].
                         51   Quine, “Two Dogmas of Empiricism” (“Ampirisizmin İki Dogması”), s. 41, 43. (İtalik vurgu tam
                            cümleye sonradan eklenmiştir.)
   75   76   77   78   79   80   81   82   83   84   85