Page 53 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 53
34 1. Hukuki Muhakeme İkilemi: Ahlaki Değerlendirme mi Yoksa Hukukun Tanımlanması mı?
8. İktidar Sahiplerinin Sorumluluğu. Sorumluluk, hukuki güvenliği, hakları, özgür
çoğunluk kararlarını ve seçmenlerin çıkarlarının siyasi olarak temsilini teşvik eden
bir başka nedensel etmendir. Hatta, “demokrasi” kavramı, kuvvetler ayrılığının de-
mokrasi kavramı için gerekli olduğu şeklinde dahi yorumlanabilir. Demokrasi,
hükûmetin meclise karşı sorumlu olması ön şartına dayanır (Regeringsformen’in
(Yönetim Şekli) 1. kısmının 6. maddesi ve 12. kısmının 1-5. maddeleri ile karşılaştı-
rın). Yetkililerin nüfuzu kötüye kullanmak açısından cezai sorumluluğa sahip olması
da demokrasiyi teşvik eder (İsveç Ceza Kanunu’nun 20. maddesi ile karşılaştırın).
Meclis üyelerinin seçmenler nezdinde gayri resmî bir sorumluluğa sahip olması, top-
lum tarafından beğenilmeyen bir temsilcinin yeniden seçilmeme riskiyle karşı karşı-
ya kalması gerçeğiyle desteklenir. İktidardakilerin çok çeşitli baskılara maruz kalma-
sı, bir başka teşvik etmenidir (karşılaştırma için: ör. Felsefe Ansiklopedisi, cilt 2,
339). Bununla birlikte, iktidar sahiplerinin seçmenler nezdindeki sorumluluğu, ancak
vatandaşların kamusal karar alma konusunda iyi bilgilendirilmesi hâlinde etkili ola-
caktır. Dolayısıyla demokratik hukuk, bilgiyi güvence altına alan bazı hükümler
içermektedir (Regeringsformen’in (Yönetim Şekli) 2. kısmının 1. ve 11. maddeleri
ile karşılaştırın).
Aşağıdaki sorumluluk biçimi, hukuki kararlar bakımından özel bir öneme sahiptir.
Kararlar, açık ve dürüst gerekçelerle birlikte verilmelidir (yukarıdaki bölüm 6.5. ile
karşılaştırın). Bu, kararların doğruluğunun herkesçe kontrol edilebilmesini mümkün
kılar.
Dolayısıyla demokrasi bir yandan kanunun lafzına ve hazırlık belgelerine saygıyı,
diğer yandan ise özgürlük ve eşitlik de dâhil olmak üzere ahlaki hak ve değerleri uzlaş-
tıran bir hukuki karar alma sürecini gerektirir. Ayrıca kararların mümkün olduğunca
açık bir şekilde gerekçelendirilmesini gerektirir. Kanunların metnine veya hazırlık bel-
gelerine körü körüne uyulmasını gerektirmez.
1.5 Hukuki Bilgi?
1.5 Hukuki Bilgi?
1.5.1 Kuramsal ve Pratik İfadelere İlişkin İlk Düşünceler
Hukuki yöntemin kendine has özellikleri, hukuki yorumlayıcı ifadelerin niteliğini etki-
ler. Bu sorunu anlamak için öncelikle bazı temel ayrımlar yapmak istiyorum.
Hem kanunun lafzı hem de ahlaki değer yargıları, genel olarak hukuki yorumlama ve
hukuki muhakemeyi etkiler. Dolayısıyla herhangi bir hukuki metnin (örneğin bir kararın
gerekçesinin, bir yasa taslağını destekleyen bir görüşün veya bilimsel bir çalışmanın),
yalnızca hukuku tanımlayan önermeleri değil, aynı zamanda hukuku açıklayan norm ve
değer ifadelerini de içermesi doğaldır. Bazı durumlarda “sahte hukuki ifadeler” olarak
da adlandırılan, hukuku tanımlayan önermeler, yasaların ve diğer hukuk kaynaklarının
içeriğini “değer yargısından bağımsız olarak” belirtir. Bir hukukçu, hukuku tanımlayan
bir önermede bulunduğunda, kesinlikle bir bilim insanı gibi davranmış olur. Diğer taraf-
tan, sıklıkla “gerçek hukuki ifadeler” olarak adlandırılan hukuku açıklayan ifadeler,
normları ve değer yargılarını yalnızca tanımlamakla kalmaz, aynı zamanda bunları