Page 58 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 58
Bölüm 2
Ahlaki Yargıların Rasyonelliği
2.1 Bilişselci ve Bilişselci Olmayan
2.1 Bilişselci ve Bilişselci Olmayan
Öncelikle, ilk soruya geri dönmem gerekiyor: Yalnızca bir norm veya bir değer yargısı
içeren bir dizi öncül tarafından tamamen gerekçelendirilebilir olsalar dahi, neden huku-
ki sonuçların doğru olabileceği varsayımında bulunmuyoruz? Böyle bir varsayım,
normların veya değer yargılarının kendilerinin de doğruluk değerlerine sahip olduğuna
dair bir diğer varsayımı beraberinde getirmektedir. Tabii ki bu da değer kuramının te-
mel sorunudur. Buradan hareketle, bu konuyla ilgili bazı gözlemler yapmak istiyorum.
Farklı (üst) değer ifadesi kuramları, birbirleriyle rekabet hâlindedirler. Bunlar, aşağı-
daki gibi sınıflandırılabilir (karşılaştırma için: ör. Moritz 1970, 9 ve devamı):
değer ifadeleri kuramları
bilişselci bilişselci olmayan
doğalcı doğalcı olmayan
Bilişselci kuramlar, değer ifadelerini doğru veya yanlış olan bazı kuramsal önerme-
lerle tanımlarlar. Doğalcı kuramlar, değer ifadelerini kişilerin, koşulların, nesnelerin,
eylemlerin vb. “doğal” özellikleri ile ilgili kuramsal önermeler olarak görürler.
Örneğin ahlaki olarak iyi bir eylemi, aşağıdaki gibi tanımlayabiliriz.
1. Bir eylem (H), ancak ve ancak diğer insanların mutluluğunu artırıyorsa ahlaki olarak
iyidir.
2. Bir eylem (H), ancak ve ancak insan tercihlerinin belli bir hesaplamasına uyuyorsa
ahlaki olarak iyidir.
3. Bir eylem (H), ancak ve ancak insanların yeteneklerini icra etmesini teşvik ediyorsa
ahlaki olarak iyidir.
Bununla birlikte, tüm doğalcı kuramlar Moore’un ünlü “açık soru argümanı” ile kar-
şı karşıya kalmaktadır (Moore 1959, 15 ve devamı; karşılaştırma için: Moritz 1970, 74
ve devamı). Dolayısıyla “Elbette H mutluluğu artırmaktadır, ancak H iyi midir?”, “El-
bette H tercihlere uymaktadır, ancak H iyi midir?” vb. sorular anlamlı bir şekilde soru-