Page 54 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 54
1.5 Hukuki Bilgi? 35
açıklar. Bir şeyin yapılması gerektiğine, değerli olduğuna vs. dair bir düşünce açıklar.
Bir hukukçu böyle bir beyanda bulunduğunda, onun bu konuşma eylemi, ahlaki bir
yargıya veya yasama işlemine oldukça benzer.
Dolayısıyla hukuku tanımlayan önermeler kuramsal, hukuku açıklayan önermeler ise
pratiktir.
Kuramsal önermenin en önemli işlevi bilgi vermektir. Dolayısıyla tanımlayıcı bir an-
lama sahiptir. Kuramsal bir önerme ya doğrudur ya da yanlıştır. Kuramsal önermelerin
iki ana kategorisi, deneysel ve analitik önermelerdir. Deneysel önermelerin doğruluğu
(örneğin “Peter, John’dan yaşlıdır”) olgulara bağlıdır. Analitik önermeler, olgulardan
bağımsız olarak olası tüm şartlarda doğru veya yanlıştır. Doğrulukları, kavramlara bağ-
lıdır; örneğin “bekârların hiçbiri evli değildir” önermesi, “bekâr”, “hiçbiri”, “evli” ve
“değildir” sözcüklerinin anlamlarından dolayı doğrudur. Evli kişilerin sayısında önemli
bir artış olsa dahi bu ifadenin doğruluğu değişmeyecektir. Analitik önermelerin özel bir
durumu, mantıksal önermeler olmasıdır. Örneğin “eğer bir kişi evliyse, o zaman bu kişi
bekâr değildir” ifadesi, “eğer...o zaman”, “ya...ya da”, “değildir”, “tümü”, “bazıları”
gibi mantıksal sözcüklerin anlamına göre doğru veya yanlış olabilir.
Pratik ifadelerin iki ana kategorisi, değer ifadeleri ve norm ifadeleridir. Bir değer
ifadesinin temel işlevi, bir değer yargısını (ör. bir şeyin güzel, çirkin, iyi ya da kötü
olduğunu) açıklamaktır. Bir norm ifadesinin temel işlevi ise, bir normu açıklamak ve
böylece insanları etkilemektir.
Basit ve önemsiz olan bu ayrımlar hâlihazırda eleştirilebilir. Farklı ifade kategorileri
arasındaki sınır bulanık olabilir. Bazı durumlarda, kuramsal ve pratik (veya kuramsal
olmayan) ifadeler yerine anlamlardan bahsetmek daha faydalı olacaktır (karşılaştırma
için: Evers 1970, 20 ve devamı). Ancak tüm eleştirilerden bağımsız olarak, eleştirmen-
ler de dâhil olmak üzere herkesin ampirik, analitik, normatif ve değerlendirici ifadelere
net örnekler verebileceği bir gerçektir. Bu ayrımları, daha ayrıntılı bir tartışmanın çıkış
noktası olan bir geçici hipotez olarak kabul ediyorum.
1.5.2 Hukuki Yorumlayıcı İfadeler
Bu ayrımlar akılda tutularak şu soru sorulabilir: Hukuki yorumlayıcı ifadelerin niteliği
nedir? Bunlar kuramsal mı yoksa pratik midir? Alıntı yaptığım NJA (1950 s. 650) dava-
sına tekrar dönmek istiyorum (yukarıdaki Bölüm 1.2.2 ile karşılaştırın). Dava, kasten
veya ihmal sonucunda kişisel yaralanmaya ya da malın zarar görmesine neden olan
kişinin, mağdurun uğradığı zararı tazmin etmesi gerektiğini belirten Tazminat Sorumlu-
luğu Kanunu’nun 2. kısmının 1. maddesiyle ilgili iki olası yorum arasında yapılacak bir
tercih ile ilgilidir. Bu hüküm, sorumluluğun doğması için kişinin eylemini (1) sonuç için
zorunlu koşul olarak veya (2) sonuç için yeterli ancak zorunlu olmayabilecek bir koşul
olarak iki şekilde yorumlanabilir.
İkinci yorumun tercih edildiğini ve bu tercihin şu yorumlayıcı ifade ile açıklandığını
varsayalım: “Kişinin ihmali bir zarar için yeter koşul oluşturuyor ancak gerek koşul
oluşturmuyorsa, kişi, Tazminat Sorumluluğu Kanunu’nun 2. kısmının 1. maddesi uya-
rınca sorumlu değildir.”