Page 75 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 75

56                                               2. Ahlaki Yargıların Rasyonelliği

                            4.  Sonuç olarak, ilk bakışta bir özgürlük alanına sahip olmak zorundayım.

                            5.  Bütün insanlar prensipte bana benzerler.
                            6.  Tüm insanlar, amacı olan faillerdir.
                            7.  Amaçlar doğrultusunda eylem gerçekleştirmeye yönelik özgürlük alanı, herhangi
                              bir kişinin tüm eylemleri için gerek koşuldur.
                            8.  Herkes, eylemleri için gerekli koşul olan şeye ilk bakışta sahip olmak zorundadır.
                            9.  Dolayısıyla herkes, ilk bakışta bir özgürlük alanına sahip olmak zorundadır.

                         (Bu,  Gewirth’in  kuramının  başka  sözcüklerle  ifade  edilmiş  bir  şeklidir;  karşılaştırma
                         için: Hudson 1984, 115 ve devamı. Ancak 5 ila 8. varsayımları ben ekledim).
                            Bu gerekçelendirme, kuramsal önermelerden ilk bakışa dayalı gereklilik ifadelerine
                         kadar iki varsayım (3 ve 8) içermektedir. Varsayımların kesinlikle akla yatkın olmasının
                         nedeni,  sonuçların  ilk  bakışa  dayalı  bir  karaktere  sahip  olmasıdır.  Ayrıca  (3)  ve  (8),
                         ahlaki  kültürümüzdeki  “zorunluluk”  kavramının  olası  bir  anlamını  karakterize  eden
                         anlam ön doğruları olarak yorumlanabilir.
                            Bir özgürlük alanının bir başka gerekçesi, insan iletişiminin gerekliliklerine dayan-
                         maktadır.  Robert Alexy’nin,  bireyleri  ciddiye  almayan  ve  dolayısıyla  hiçbir  özgürlük
                         alanını tanımayan bir toplumsal düzenin rasyonel olarak gerekçelendirilemeyeceği fik-
                         rini takip etmek istiyorum. Buradan hareketle, aşağıdaki şekilde akıl yürütülebilir.
                         I.  Normları haklı çıkaran rasyonel bir söylemin her bir katılımcısı, argümanının muha-
                            taplarını ciddiye almalıdır. Aksi takdirde, söylem mümkün olmayacağı gibi rasyonel
                            bir söylemin neden duygusal manipülasyondan daha iyi olduğunu anlamak da müm-
                            kün olmaz. Dolayısıyla diğer kişilerin söyleme katılabilmeleri için bir özgürlük ala-
                            nına  sahip,  özerk  bireyler  olmaları  gerektiği  varsayılmalıdır.  Bireylerin böyle bir
                            alana sahip olmadığı bir toplum, mantıksal olarak mümkün olsa da söylemsel olarak
                            mümkün değildir, gerekçelendirilemez (karşılaştırma için: Alexy 1986).
                            Aşağıdaki düşünsel adımlar, bu fikri izah etmektedir:
                            1.  Normların gerekçelendirilmesi sorununu başkalarıyla tartışırım.
                            2.  Böyle bir söylem, ancak bu söyleme katılan diğer kişilerin bir özgürlük alanına
                              sahip olduğunu varsayarsam mümkündür.
                            3.  Herkes,  pratik  söyleme  katılabilme  yeterliliği  için  gerekli  olan  şeye  ilk  bakışta
                              sahip olmak zorundadır.
                            4.  Dolayısıyla herkes, ilk bakışta bir özgürlük alanına sahip olmak zorundadır. Yine
                              bu gerekçelendirme, kültürümüzdeki “ilk bakışta zorunlu” kavramının anlamının
                              bir bölümünü karakterize eden bir ön doğru olarak yorumlanabilecek bir varsa-
                              yımı (3) içerir.
                         II. Böylelikle özerk bir kişi olarak nitelendirilen, pratik bir söylemin her bir katılımcısı,
                            herhangi bir özgürlük alanını hiç tanımayan bir toplumsal düzenin kurulmasına rıza
                            gösteriyorsa,  özerkliği  koruma  konusundaki  çıkarlarına  aykırı  hareket  etmiş  olur
                            (karşılaştırma için: Alexy 1986).
                            Aşağıdaki düşünsel adımlar bu fikri açıklamaktadır:
   70   71   72   73   74   75   76   77   78   79   80