Page 80 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 80

2.4 Tartma ve Dengeleme                                              61

                         2.3.8  Karma Haklara Yol Açan Olgusal Gerçekler


                         “Mülkiyet hakları” veya “mal varlığı hakları”, izin verilebilirlik, talep ve yetkinlik karı-
                         şımları olarak analiz edilebilir. Örnek olarak “mülkiyet” kavramını ele alalım. Örneğin
                         Alf Ross’a göre (1958, 170 ve devamı), “mülkiyet”, birincisi malik olmanın koşullarını
                         belirleyen, ikincisi ise malik olmanın hukuki sonuçlarını belirleyen iki norm grubuyla
                         ilgili bir “ara” kavramdır. Burada yalnızca ilk grubu dikkate alacağım. Ayrıca tartışmayı
                         maddi  nesnelerin  mülkiyetiyle  sınırlı  tutmak  istiyorum.  (Genel olarak karma haklarla
                         ilgili  olarak  karşılaştırma  için:  Lindahl  1977,  34  ve  devamı).  Dolayısıyla  aşağıdaki
                         durumlarda A, B kişisiyle ilgili olarak G üzerinde mülkiyet hakkına sahiptir:
                            -  Eğer A’nın G mülkünü kullanmasına izin veriliyorsa ve
                            -  Eğer A’nın G’yi kullanmasına müdahale etmemesini B’den talep etme hakkı varsa ve
                            -  Eğer A’nın G’yi kullanmasına B tarafından yapılan bir müdahaleye karşı mah-
                              kemenin belirli bir eylemi gerçekleştirme yükümlülüğü ile birlikte, A, mahkeme-
                              ye (C) karşı kendi talebini yaratma yetkinliğine sahipse ve
                            -  A, G mülküne ilişkin olarak B’nin D normatif konumunu şekillendiren bir alım-
                              satım sözleşmesi akdetmek gibi bir eylemi gerçekleştirme yetkinliğine sahipse.
                            Böylelikle bir dizi izin, talep ve yetki bir mülkiyete ilişkin tek bir hakta birleştirilir.
                         Bu  birleştirme,  birleşik  hakkın  kimliğini  değiştirmeksizin  gruptaki  her  bir  bileşende
                         değişiklik  yapılmasını  mümkün  kılar  (karşılaştırma  için:  örneğin  Finnis  1980,  202).
                         Şimdi, mülkiyet haklarına ilişkin olarak aşağıdaki tez geliştirilebilir:
                         (6.1)  Bir (hakka yol açan) olgunun, en az bir tutarlı tanımı vardır. Bu tanım doğrultu-
                               sunda şu ifade geçerlilik kazanır: eğer bu olgu gerçekleşirse, o zaman A, “ilk ba-
                               kışta”nın zayıf anlamı doğrultusunda ilk bakışta mülkiyete ilişkin bir hakka sahip-
                               tir.
                         Hakka yol açan olgusal gerçeklerin yerleşik bir listesi olduğu varsayımıyla şunlar ifade
                         edilebilir:
                         (6.2)  Eğer  karma  hakka  yol  açan  en  az  bir  olgu,  F 1aHak(G)  veya  F 2aHak(G)  veya
                               ...veya F naHak(G) gerçekleşirse, A, “ilk bakışta”nın zayıf anlamı doğrultusunda
                               ilk bakışta mülkiyete H ilişkin bir hakka sahiptir ve
                         (6.3)  Eğer  karma  hakka  yol  açan  en  az  bir  olgu,  F 1aHak(G)  veya  F 2aHak(G)  veya
                               …veya F naHak(G) gerçekleşirse, A’nın, “ilk bakışta”nın güçlü anlamı doğrultu-
                               sunda ilk bakışta mülkiyete H ilişkin bir hakka sahip olması makuldür.



                         2.4  Tartma ve Dengeleme

                         2.4 Tartma ve Dengeleme
                         2.4.1  İlkeler ve Değerler
                         Ahlaki iyiliğin bazı ölçütleri bir kısım ahlaki ilkeye karşılık gelmektedir (bkz. yukarıda-
                         ki Bölüm 2.3.1). Muğlak bir sözcük olan “ilke” sözcüğünün yalnızca aşağıdaki anlamını
                         tartışacağım. Bir değer ilkesi bir ideal belirler. İdeal belirli bir dereceye kadar hayata
   75   76   77   78   79   80   81   82   83   84   85