Page 187 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 187

BAŞLICA PRATİK SÖYLEM TEORİLERİ

                        sal olarak türemediği ve bu yüzden de bu ifadelerden gerekçelendirile-
                        cek olan ifadeye geçişte oditoryumun onayına ihtiyaç duyulduğu yö-
                        nündeki Perelman’ın ikinci iddiasıdır. 513

                            Sunulan çoğu gerekçede sonucun öncüllerden mantıksal olarak çık-
                        madığı konusunda Perelman’a hak verilebilir. Örneğin, belirli bir devlet
                        biçiminin iyi olduğuna dair bir değer yargısını gerekçelendirmek için,
                        bu devlet biçiminin azami derecede bireysel özgürlük sağladığı ileri sü-
                        rülebilir. Birincisi, ikincisinden çıkartılamaz. Bu gibi durumlarda
                        “azami derecede bireysel özgürlüğü güvence altına alan devlet biçim-
                        leri iyidir” gibi bir kuralın varsayıldığı Hare’in teorisi tartışılırken gös-
                        terilmişti. Bu genel önermeyle birlikte, bahsedilen değer yargısı yapılan
                                                                                         514
                        tespitten mantıksal olarak çıkarılabilir. Yukarıda da belirtildiği üzere,
                        Hare bu sebeple şu sonuca varır: “Neden kavramı, her zaman olduğu
                        gibi, bir şeyin başka bir şeyin nedeni olduğunu ortaya koyan bir kural
                                                        515
                        kavramını da beraberinde getirir.”  Bu, her argümanın örtük tasım ola-
                        rak kavranabildiği anlamına gelir. Her zaman sonucun mantıksal olarak
                                                                     516
                        elde edilmesini sağlayacak öncüller eklenebilir.
                            Bu, en azından Perelman’ın niyetiyle çelişmez. Perelman’ın öncül-
                        ler ile sonuç arasındaki bağlantının bir onay gerektirdiği şeklindeki yo-
                        rumunu, 517  varsayılan ancak dile getirilmeyen öncüllerin oditoryumun
                        onayına ihtiyaç duydukları anlamına gelecek şekilde yeniden kaleme
                        alınabilir. Perelman’ın bu tür öncüllere açıkça atıfta bulunmaması, onun
                        argümantasyonlarda bu tür öncüllerin kullanılmasının gerçekte ya ge-
                        reksiz olduğu ya da çok anlamlı olmadığı yönündeki doğru bir gözleme
                        dayanıyor olabilir. Bahsedildiği gibi, öncüllerin içeriği hakkında hiçbir



                        513  Perelman’ın argümantasyona özgü gerekçelendirme modeli, Aristoteles’in diya-
                            lektik çıkarımından ayrılır. Her ikisinde de öncüller yalnızca olası veya uygun
                            (ἑvδοξα) olsa da Aristoteles’te  sonuç mantıksal olarak bu öncüllerden çıkar
                            (Aristoteles, Topik 100 a /100 b).
                        514  Bkz. yukarıda S. 85 vd.
                        515   R. M. Hare, Freedom and Reason, Oxford 1963, S. 21.
                        516  Örtük tasım kavramı için sayfa 118’de belirtilmiş olan literatüre bakınız.
                        517  Ch.  Perelman / L.  Olbrechts-Tyteca, a.g.e., S. 87.

                                                                                        185
   182   183   184   185   186   187   188   189   190   191   192