Page 191 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 191
BAŞLICA PRATİK SÖYLEM TEORİLERİ
insanlardan oluşan “aydınlanmış insanlık” 532 tır. Bu da “aydınlanmış”
ve “ussal” ile neyin kastedildiği ve bu niteliklerin evrensel oditoryumun
tüm insanların toplamı olarak tanımlanmasıyla nasıl bir ilişki içinde ol-
duğu sorusunu gündeme getirir. Perelman’ın teorisinin şu tespitinin
haklı olduğu düşünülebilir: “Aydınlanmış” ve “ussal” olanlar, argü-
mantasyon oyununa katılanlardır. Bunun şartları ise bilgi sahibi olma
533
ve bilgiyi işleme yetkinliğidir. İlkesel olarak, her kişinin her ikisini
de elde etme imkânı vardır. Farklı insanların, aynı öznel çabaya ve aynı
nesnel desteğe rağmen, farklı argümantasyon yetenekleri geliştirmesi
yine de mümkündür. Sadece sınırlı yeteneklere sahip olanların, pek çok
argümantasyonu desteklemekten ziyade engelleyeceğini de kabul et-
mek gerekir. Ancak bu, geri zekalılık eşiğinin üzerindeki herkesin ilke
olarak tartışmaya katılabileceği gerçeğini değiştirmez. Pratik söylemler
söz konusu olduğunda o kadar da yetkin olmayanların çıkarları da etki-
534
lendiğinden, onların katılması da teşvik edilmelidir. Dolayısıyla ev-
rensel oditoryum, argümantasyona dair yeteneklerini geliştirmiş du-
rumda olan insanların toplamı olarak tanımlanabilir.
Böyle bir durum Habermas’ın ideal konuşma durumuna karşılık ge-
lir. Perelman’da evrensel oditoryumun onayı olan şey, Habermas’ta id-
eal koşullar altında varılan uzlaşmadır. Genelleştirilebilirlik ilkesi açı-
sından bu, Perelman’a göre bir değer veya yükümlülük yargısının ancak
herkesin aynı fikirde olması halinde ussal bir şekilde gerekçelendirilmiş
olarak kabul edilebileceği anlamına gelir.
532 Ch. Perelman, Betrachtungen über die praktische Vernunft, S. 221.
533 Bu anlamda Perelman, evrensel oditoryumdan “rasyonel ve tartışılan konularda
yetkin olan herkes (all men)” şeklinde bahseder (Ch. Perelman, Rhetoric and
Philosophy, S. 21).
534 K. R. Popper’ın yerinde önermeleri için bkz. K. R. Popper, Die offene Gesellsc-
haft und ihre Feinde, Bd. 2, S. 278: “Tüm insanların aynı entelektüel yeteneklere
sahip olmadığı doğrudur ve bir insanın entelektüel donanımının onun ussallığına
katkıda bulunabileceği de doğrudur [...] Ancak bizim görüşümüze göre yalnızca
ussallığımızı türümüze borçlu değiliz, aynı zamanda bir otorite talebini meşru
kılacak kadar da ussallıkta onları asla geçemeyiz.”
189