Page 283 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 283

HUKUKİ ARGÜMANTASYON TEORİSİ

                        (1) geçerli olan hukukun tanımlanması, (2) kavramsal-sistematik derin-
                        liğin anlaşılması ve (3) hukuki uyuşmazlıkların çözümüne yönelik öne-
                        rilerin detaylandırılması. Bu tespit hukuk dogmatiğinin “çok boyutlu
                                                                  104
                        bir disiplin” olduğunu açıkça ortaya koyar.  Bu üç faaliyete uygun
                        olarak, biri betimleyici-ampirik, biri mantıksal-analitik ve biri de nor-
                                   105
                        matif-pratik  olmak üzere üç boyut birbirinden ayrıştırılabilir. Bu bo-
                        yutların her birinin içerisinde çeşitli yöntemler vardır. Betimleyici-am-
                        pirik boyut çerçevede, en başta yargısal uygulamaların açıklanması ve
                        tahmin edilmesi ile yasama organının gerçek iradesinin tespit edilmesi
                                                    106
                        arasında bir ayrım yapılabilir.  Mantıksal-analitik boyut gerek hukuki

                            lanımının incelenmesiyle işe başlanabilir. Nitekim bir dizi yazar tarafından izle-
                            nen yol da budur (Örneğin bkz. U. Meyer-Cording, Kann der Jurist heute noch
                            Dogmatiker sein? Zum  Selbstverständnis  der Rechtswissenschaft, Tübingen
                            1973, S. 7 vd.; H. Albert, Erkenntnis und Recht. Die Jurisprudenz im Lichte des
                            Kritizismus, in: Jahrbuch für Rechtssoziologie und Rechtstheorie, Bd. 2 [1972],
                            S. 82 vd.; E. J. Thul, Die Denkform der Rechtsdogmatik, in: ARSP 46 [1960], S.
                            241 vd. Ayrıca bkz. D. de Lazzer, Rechtsdogmatik als Kompromißformular, in:
                            Dogmatik und Methode, Festschrift f. J. Esser, Kronberg 1975, S. 87). Başlangıç
                            niteliğindeki kavramsal-analitik, kavram-tarihsel ve karşılaştırmalı açıklama, ko-
                            nunun kendisi daha ortaya çıkmadan, yani hukuk dogmatiğinin ne olduğuna dair
                            bir karara varılmadan önce, kesinlikle önemli görüşler sunar. Bununla birlikte,
                            bu tür değerlendirmeler ancak yeterli derinlikte yapılırsa bir anlam ifade eder.
                            Böyle bir değerlendirme, burada yapılabilecek bir şey değildir. Bu yüzden, aşa-
                            ğıdaki yorum dışında bundan kaçınılacaktır.
                        104   R. Dreier, Was ist und wozu Allgemeine Rechtstheorie?, Tübingen 1975, S. 15.
                            Ayrıca bkz. U. Meyer-Cording, Kann der Jurist heute noch Dogmatiker sein?, S.
                            41. “Çok farklı faaliyetlerin bir aradalığı”ndan bahseden bir görüş için bkz. K.
                            Adomeit, Zivilrechtstheorie und Zivilrechtsdogmatik – mit einem Beitrag zur
                            Theorie der subjektiven Rechte, in: Jahrbuch für Rechtssoziologie und Rechts-
                            theorie, C. 2 (1972), S. 504, özellikle not. 8. Adomeit, hukuk dogmatiğinin “ka-
                            rışık karakterini” “sekiz faaliyetli bir model”de ele almaya çalışır.
                        105  Bazı yazarlar bu üçlü bir ayrım yerine, betimleyici-teorik ve normatif-pratik bo-
                            yut (bkz. R. Dreier, a.g.e., S. 15) veya referans veren ve öneri getiren ifadeler
                            (bkz. K. Adomeit, a.g.e., S. 503 vd.) gibi ikili bir ayrım yaparlar. İkili ayrımlar,
                            mantıksal analitik çalışmaların betimleyici veya normatif öneriler için zaten ge-
                            rekli olduğu şeklinde haklı gösterilebilirler. Öte yandan, mantıksal-analitik bo-
                            yutun, diğer boyutlarla bağlantılı olsa da hukuk dogmatiği bağlamında açıkça
                            ayırt edilebilir bir rol oynadığının kabul edilmesi gerekir.
                        106   Bkz. R. Dreier, Zum Selbstverständnis der Jurisprudenz als Wissenschaft, in:
                            Rechtstheorie 2 (1971), S. 41 vd. Dreier, bu anlamda hukuk biliminin yargılama
                            hukukunu betimleme işlevi ile kanuni-pozitivist işlevi arasında ayrım yapar.

                                                                                        281
   278   279   280   281   282   283   284   285   286   287   288