Page 73 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 73
BAŞLICA PRATİK SÖYLEM TEORİLERİ
neden yoktur. (2) Dil oyunlarının mantığı (Wittgenstein’daki geniş an-
lamıyla) ancak sözel olmayan davranışlar ve diğer olgusal koşullar dik-
kate alınarak kavranabilir. (3) Dil oyunları, yani ahlaki ve hukuki söy-
lemler de kurallara dayalı faaliyetlerdir. (4) Dil oyunlarının dayandığı
dünya görüşleri veya yaşam biçimleri gerekçelendirilemez ve dolayı-
sıyla eleştirilemez.
İlk üç nokta dikkate alınmayı hak etmektedir. Buna karşın dör-
düncü nokta oldukça sorunludur. Eğer farklı insani yaşam biçimlerinin
olduğu görüşü benimsenirse ve bunların gerekçelendirilemez veya eleş-
tirilemez olduğu tezi kabul edilirse, ahlaki söylemin evrenselliği fikrini
terk etmek gerekir. Ahlaki söylemler yaşam biçimlerine bağlı olabilir.
Bu teze karşı, aslında yaşam biçimlerinin ve dünya görüşlerinin fiili
100
olarak tartışıldığı itirazı yapılır. Sözgelimi, Hristiyanlar ve komünist-
ler arasında bir diyalog tamamen mümkündür. Belki de daha da önem-
lisi şudur: Eleştiriler kadar gerekçelendirmelerin de mümkün olmadığı-
101
nın bir varsayımda bulunmadan gözlemi ile bir varsayımın nihai ola-
rak tartışılabilir (gerekçelendirilebilir ve eleştirilebilir) olmadığı tezi
arasında ayrım yapılmalıdır. İkincisi, birincisinden kaynaklanmamak-
tadır. Tüm varsayımların tartışılabilir olması olasılığına karşı, varsa-
yımların tartışılmasında bir kez daha varsayımlarda bulunulması gerek-
tiği, dolayısıyla her şeyin gerekçelendirilmiş olduğu bir durumun düşü-
nülemeyeceği itirazında bulunulabilir. 102 Ancak tüm varsayımların tar-
tışılabilir olduğu tezi, her şeyin birlikte gerekçelendirilebileceğini değil,
sadece bir kişinin hala lehte veya aleyhte bir argüman ileri sürmesinin
100 Bu bağlamda B. F. McGuinness, zamanının felsefi görüşündeki kırılma için Des-
cartes’ın argümantasyonuna işaret eder. Bkz. B. F. McGuinness, Comments on
Professor von Wright’s “Wittgenstein on Certainty”, in: Problems in the Theory
of Knowledge, S. 65.
101 Bkz. L. Wittgenstein, Philosophische Untersuchungen, § 217; bkz. L. Wittgens-
tein, Über Gewißheit, § 204.
102 Böylesi bir durum, ancak döngüsel gerekçelendirilmeye izin verildiği takdirde
düşünülebilir.
71