Page 79 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 79

BAŞLICA PRATİK SÖYLEM TEORİLERİ

                            Austin’in söz edimleri teorisi bu çalışma için üç nedenden dolayı
                        önemlidir. Bu teori; (1) bir dili konuşmanın kurala dayalı bir faaliyet
                        olmasının ne anlama geldiğine dair net bir açıklama içermekte, (2) nor-
                        matif dil kullanımının bazı önemli açılardan betimleyici dil kullanımın-
                        dan farklı olmadığını açıkça ortaya koymakta ve (3) araştırmaların iler-
                        leyen aşamalarında verimliliği kanıtlanacak olan bir temel kavramlar
                        sistemi sunmaktadır.

                            Aşağıda, Wittgenstein’dan ve Austin’den etkilenen veya onların
                        görüşleri ışığında daha iyi anlaşılabilecek çeşitli metaetik teoriler tartı-
                        şılacaktır. Bu noktada yukarıda hali hazırda kullanılmış olan basit bir
                        ahlaki söylem modelini akılda tutmakta fayda vardır. Bir taraftar (P) ve
                        bir muhalif (O) normatif bir önerme (N) hakkında N lehinde veya aley-
                        hinde nedenler (G) sunarak tartışır. Söylemi yönlendiren soru şudur: Bu
                        söylemde hangi kurallar geçerlidir, özellikle de belirli nedenleri N için
                        veya N’ye karşı iyi nedenler olarak niteleyen kurallar var mıdır?


                            3.2. Hare’in Teorisi

                            Muhtemelen analitik dil felsefesi çerçevesinde geliştirilen en etkili
                        metaetik teori Oxfordlu filozof R. M. Hare’e aittir. Hare’nin “Ahlakın
                        Dili (Language of Morals)” adlı eserinde açıkladığı görüşüne göre etik,
                                                            126
                        “ahlak dilinin mantıksal incelenmesi” dir. On bir yıl sonra yayınlanan
                        “Özgürlük ve Neden (Freedom and Reason)” adlı kitabında vurguladığı
                        gibi, etik esasında bu şekilde kalmamalıdır: “Sadece ahlaki kavramla-
                        rın anlaşılmasını  sağlamak için değil, aynı zamanda – kavramların
                        mantıksal karakterinin ahlaki argümanlarda olduğu gibi ilerlediğini
                        göstererek – bu anlayışı ahlaki akıl yürütmeyi anlatmak için kullanmak
                                   127
                        gereklidir.”







                        126   R. M. Hare, The Language of Morals, London / Oxford / New York 1952, S. III.
                        127   R. M. Hare, Freedom and Reason, Oxford 1963, S. 4 (italikler bana ait).

                                                                                         77
   74   75   76   77   78   79   80   81   82   83   84